Ana içeriğe atla

Gezelim mi biraz?




Gönül ister ki, her gün farklı yerler görelim, her sokağı, her pazarı karış karış gezelim. Yolda yürüyen insanları durdurup muhabbet edelim, düğünlere derneklere katılalım, Nijerya evlerinde misafir olalım. Ama öyle olmuyor tabi. Ben yine de umutluyum, ilerleyen zamanlarda Allah hepsi için yollarımı açacak. Şimdilik ilk birkaç ayda gezip gördüğüm yerlerden amatör fotoğraflarımı paylaşmak isterim.



Sokak kenarlarında görebileceğiniz dükkanlardan biri. El yapımı örme sepetler, koltuklar...


                                                            Halk pazarlarından biri




Bu sevimli aracın ismi Keke. Halk daha ucuz olduğu için kısa mesafede kekeleri tercih ediyor. 
Keke durağı. 


Sanat her yerde...




Muz bahçeleri şehrin göbeğinde dahi var.



Fotoğraf çekinmek için fotoğrafçıya gitmeye ne hacet. Ağaçlar bu hizmeti bedava sunuyor.

Mama Africa, el yapımı ürünlerin satıldığı,
birçok sanatçının maharetlerini sergilediği nefis bir pazar.










Bu tablolar kelebek kanatlarından yapılıyor.  Yılda bir kez kelebekler topluca intihar ediyorlar. Nijerya halkı da ölen kelebeklerin kanatlarını topluyor ve zaten Yaratıcının sanat eserleri olan bu kanatları bir başka sanat eserine dönüştürüyor. Türklerden gelen talep arttıkça resimde gördüğünüz motifler de üretilmeye başlamış durumda.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nijerya Hakkında Genel Bilgiler

Demografik Yapı Bir Hausa&Fulani köyü ziyaretimizden Nijerya'nın  demografik yapısı bir hayli ilginç. Ülkede dili ve kültürü birbirinden oldukça farklı olabilen yaklaşık 250 etnik grup bulunuyor. Bu grupları siz karmaşık bulabilirsiniz, ama inanın ben kısa zaman içinde kalabalık nüfusa sahip olanlarını duymaya alıştım, bence seneye insanların tipinden hangi etnik gruba ait olduklarını anlayabilirim:) Hausa ve Fulaniler nüfusun %29'unu, Yorubalar  %21, İgbolar(İbolar)%18, İjawlar %10'unu oluştururken, Kanuriler %4, İbibolar %3.5, Tivler %2.5 oran ile bu grupları takip ediyor. Her bir grubun yoğun olarak yaşadığı şehirler var. Bu etnik grupları yahut kabileleri inançlarına göre sınıflandırmak pek sağlıklı olmuyor. Hausaların büyük çoğunluğu Müslüman ancak Hristiyan Hausalara rastlamak da mümkün.  Diller  500'den fazla dilin konuşulduğu Nijerya'da halk birbiriyle İngilizce anlaşmak zorunda. 1901 ve 1960 yılları arasında İngiltere'nin protektara...

Nijerya’da çocuk olmak nasıl?

Bu sorunun cevabı elbette kimin çocuğu olduğunuzla alakalı. Ultra zengin ailelerin çocuklarını bir kenara bırakırsak, ülkenin büyük kısmının yani yoksul kesimin çocuklarının durumu tahmin ettiğiniz gibi hiç de iç açıcı değil. Çocuk ve Şiddet Kimi zaman sosyal medyada paylaşılan şiddet içerikli videoların yorumlarına baktığımda, Afrikalıların “bu da dayak mı, siz Afrikalı bir anneden dayak yememişsiniz” minvalinde espriler yaptıklarını görünce konuyu biraz araştırmak istedim. Çocuğa yönelik şiddet Nijerya'da adeta normal kabul ediliyor. Unicef raporlarına göre her 10 çocuktan 6’sı bir şekilde şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Cinsel şiddet oranları ise çok daha ürkütücü. Her 4 kız çocuğundan 1’i cinsel şiddet mağduru olurken, erkek çocukların yüzde 10’u kurban olarak kayıtlara geçiyor. Şiddetin eğitimde dahi yeri var,  çoğu devlet okulunda, öğretmenler dayağı bir disiplin aracı olarak kullanıyor. Googleda rastladığım eğitimde şiddet fotoğraflarından biri Unic...

Nijerya'da yaşamanın avantajları ve dezavantajları

Hangi ülkede yaşamanın sadece avantajları yahut sadece dezavantajları olur ki? Her belde kendine has güzellikler ve sıkıntılar barındırır, Nijerya da öyle. Peki benim şimdiye dek yaşadığım avantaj ve dezavantajlar neler oldu? Buyrun... Neler beni zorladı/zorluyor? Saraybosna'ya soğuk bir Mart ayında varıp oldukça üşümüş, her yer yeşerip çiçekler açana dek çıplak ağaçlara bakıp hayıflanmıştım. Tiflis'e varışım ise aşırı sıcak bir Ağustos gününe denk gelmişti. Gece uyumakta dahi zorlanmış, sıcak havadan ötürü Ekim ayına kadar dışarı nadiren çıkabilmiştim. Ancak Abuja beni Eylül ayının serinliği ile karşıladı. Kasım ortasına kadar yağan yağmurlar ve temiz hava sayesinde ilk intiba oldukça olumluydu. Ama, aşırı nem yüzünden ıslak kalan havlular, kurumayan çamaşırlar, küflenen ve böceklenen gıdalar iklime bağlı yaşadığım ilk zorluk oldu. Ardından gelen kuru ve tozlu mevsim harmatan ise ikinci iklim zorluğu.  Bir kadının en büyük endişesi ne pişireceği, ev halkını nasıl do...