Ana içeriğe atla

Nijerya Hakkında Genel Bilgiler



Demografik Yapı
Bir Hausa&Fulani köyü ziyaretimizden

Nijerya'nın  demografik yapısı bir hayli ilginç. Ülkede dili ve kültürü birbirinden oldukça farklı olabilen yaklaşık 250 etnik grup bulunuyor. Bu grupları siz karmaşık bulabilirsiniz, ama inanın ben kısa zaman içinde kalabalık nüfusa sahip olanlarını duymaya alıştım, bence seneye insanların tipinden hangi etnik gruba ait olduklarını anlayabilirim:) Hausa ve Fulaniler nüfusun %29'unu, Yorubalar  %21, İgbolar(İbolar)%18, İjawlar %10'unu oluştururken, Kanuriler %4, İbibolar %3.5, Tivler %2.5 oran ile bu grupları takip ediyor. Her bir grubun yoğun olarak yaşadığı şehirler var. Bu etnik grupları yahut kabileleri inançlarına göre sınıflandırmak pek sağlıklı olmuyor. Hausaların büyük çoğunluğu Müslüman ancak Hristiyan Hausalara rastlamak da mümkün. 

Diller 


500'den fazla dilin konuşulduğu Nijerya'da halk birbiriyle İngilizce anlaşmak zorunda. 1901 ve 1960 yılları arasında İngiltere'nin protektarası olarak yönetildiği için resmi dil İngilizce olsa da, o İngilizce bizim öğrendiğimiz İngilizceden epeyce farklı olabiliyor:) Nijerya aksanlı İngilizcenin yanı sıra sokaklarda "Pidgin English" adı verilen, İngilizcenin bol miktarda yerel dillerden kelime ile harmanlandığı farklı bir versiyonu kullanılıyor. Ancak çoğu özel okulda İngiliz ve Amerikan İngilizcesi ile eğitim bir hayli yaygın. 2018 yılı istatistiklerine göre okur yazarlık oranı %62 olduğu için, herkesin İngilizce bildiğini söyleyemiyoruz. Hatta kaynakların birçoğu İngilizce bilen nüfusu %50 civarında gösteriyor. Köylerde yaşayan nüfus eğitim hakkından mahrum olduğu için, yerel diller konuşan halk İngilizce bilmiyor. Ama akrabalık bağları ve komşuluk nedeniyle birden fazla yerel dil konuşmak son derece olağan. Başkent Abuja'da Hausa dilinin "lingua franca" yani geçer dil olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Camilerdeki hutbelerden televizyon dizilerine kadar birçok platformda Hausa İngilizceye tercih ediliyor. Bilmem Hausa öğrenmek için gereken motivasyonu bulur muyum? Afrika kıtasının birçok ülkesinde konuşuluyor olması, bilhassa Müslüman halkların bu dilde eserler yazması beni cezbetmiyor desem yalan olur. 




Öncelikle hava atmak gibi olmasın ama bu çizimler bana ait:) Profesyonel okur, amatör çizer ve yine amatör yazar olan bendeniz Nijeryalı yazarların önce kitaplarını okuyorum sonra portrelerini çiziyorum. Tüm bu yazarlar farklı etnik gruplardan olmalarına rağmen kitaplarını İngilizce yazıyorlar ki, okuyabiliyorum. Hepsini daha sonra bıktırana kadar anlatacağım ama şimdilik isimlerini paylaşayım:  Chimamanda Ngozi Adichie, Teju Cole ve Chinua Achebe.


Din

Çoğunluğu Sünni olan Müslüman halk %50.5 oran ile ülkenin siyasetinde söz sahibi. %15'i Katolik, %13'ü Protestan, %19.5'u diğer bağımsız Hristiyan mezhepler, %1.3'lük dilimi de yerel dinler oluşturuyor. Müslümanlar ülkenin kuzey kesiminde, Hristiyanlar ise güney kısmında yoğunlaşıyor. Her ne kadar barış içinde yaşayan bir toplum genellemesi yapmaya çalışsak da, malumunuz üzere ara ara ülkedeki dini çatışmaları ekranlarda görüyor ve üzülüyoruz. Misyonerlerin çalışmaları sonucu din değiştiren Müslümanlar olduğu için, bir ailede kardeşlerin bir kısmı Hristiyan bir kısmı Müsluman olabiliyor. Üstelik bu ülkede başörtülü Hristiyanlar görmek mümkün ancak Nijerya'da din konusunu geniş bir başlık altında inceleyeceğim için benden ayrılmayın takipte kalın diyorum:) En heyecanlı yerde kesiyorum.

İklim

Geldik en sevdiğim konuya. Hava nasıl oralarda? E Türkiye'de kış siz orada kısa kollusunuz :) Orada hiç kar yağmıyor mu şimdi?

Tropik iklim, yılın her ayının sıcak geçmesini sağladığı için, kışlık hiçbir kıyafete ihtiyaç duymuyoruz. Ülkemizin aksine, burada serin aylar Haziran, Temmuz, Ağustos iken, sıcağı Şubat ve Martta yaşıyoruz.(Gerçi henüz yaşayamadım, az kaldı) Aralık ve Ocak ayları ise sabah ve gece serinliği yaşatarak bize güzel uyku çektiren ancak gündüz 30 derece üstü sıcaklıkla ortalığı kavuran aylar. Mart ayından itibaren yüksek nem, çamaşır kurutmayan, oturduğunuz yerde terleten, eşyaları çürüten bir eziyete dönüşürken, Kasım ayı ortalarıyla birlikte kupkuru bir hava, boğazınızda kuruluk, dudaklarınızda çatlak ve evinizde bolca toz bırakıyor. Bir ortası yok yani. Eyvallah astığımız çamaşır hemen kuruyor, banyo havluları mis gibi, eşyalar küflenmiyor ama bu defa da cildimiz söndü arkadaş! Zencefilli çay içmek, shea yağı ile sağımızı solumuzu ovuşturmak rutinimiz oldu. Ve en kötüsü gökten 6 ay boyunca bir damla yağmur düşmüyor. Her yeri toz kaplıyor, otlar kuruyor...Hastalıklar hızla yayılıyor.

Harmatan nedir ki?
Eylül ayında çekilmiş bir kare, ama bu park her zaman yeşil yahu.
Zemini sulak olsa gerek.
Ocak ayından bir kare


Batı Afrika edebiyatı okuyup da harmatan kelimesine rast gelmemek mümkün değil sanırım. Ülkeye gelmeden methini duyduğum harmatan mevsimi az değilmiş doğrusu. Kıtanın kuzeyinde bulunan çöllerdeki kumu taşıyan rüzgarların bıraktığı mikrop dolu tozların her yeri kapladığı, nem oranının yüzde 10'lara kadar düştüğü kuru, kupkuru sezonun ismi harmatandır sayın okuyucu. Geceleri uzun kollu pijamaları giydirir, pikenin altında iyice büzüşmenizi sağlar, sabah da ince de olsa bir hırka almak istersiniz üstünüze. Birkaç saat sonra şöyle bir dışarı çıkayım derseniz de, güneşin kavurucu sıcağı altında iki dakika duramazsınız. Öyle dengesiz, sevimsiz bir mevsim işte, gitsin bitsin diye beklersiniz:(   Tabi bizler şanslıyız, bazı şehirler soğuk sıcak dengesizliğini çok daha keskin tecrübe ediyorlar. Ama, benim minicik kızım kısa kollu tişörtle dolaşırken, akşam üzeri mont giyen Nijeryalıları da gördü gözlerim, pek hassaslar kendileri:)

KAYNAKLAR:
https://www.britannica.com/place/Nigeria/Languages 

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Languages_of_Nigeria


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nijerya’da çocuk olmak nasıl?

Bu sorunun cevabı elbette kimin çocuğu olduğunuzla alakalı. Ultra zengin ailelerin çocuklarını bir kenara bırakırsak, ülkenin büyük kısmının yani yoksul kesimin çocuklarının durumu tahmin ettiğiniz gibi hiç de iç açıcı değil. Çocuk ve Şiddet Kimi zaman sosyal medyada paylaşılan şiddet içerikli videoların yorumlarına baktığımda, Afrikalıların “bu da dayak mı, siz Afrikalı bir anneden dayak yememişsiniz” minvalinde espriler yaptıklarını görünce konuyu biraz araştırmak istedim. Çocuğa yönelik şiddet Nijerya'da adeta normal kabul ediliyor. Unicef raporlarına göre her 10 çocuktan 6’sı bir şekilde şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Cinsel şiddet oranları ise çok daha ürkütücü. Her 4 kız çocuğundan 1’i cinsel şiddet mağduru olurken, erkek çocukların yüzde 10’u kurban olarak kayıtlara geçiyor. Şiddetin eğitimde dahi yeri var,  çoğu devlet okulunda, öğretmenler dayağı bir disiplin aracı olarak kullanıyor. Googleda rastladığım eğitimde şiddet fotoğraflarından biri Unic...

Nijerya'da yaşamanın avantajları ve dezavantajları

Hangi ülkede yaşamanın sadece avantajları yahut sadece dezavantajları olur ki? Her belde kendine has güzellikler ve sıkıntılar barındırır, Nijerya da öyle. Peki benim şimdiye dek yaşadığım avantaj ve dezavantajlar neler oldu? Buyrun... Neler beni zorladı/zorluyor? Saraybosna'ya soğuk bir Mart ayında varıp oldukça üşümüş, her yer yeşerip çiçekler açana dek çıplak ağaçlara bakıp hayıflanmıştım. Tiflis'e varışım ise aşırı sıcak bir Ağustos gününe denk gelmişti. Gece uyumakta dahi zorlanmış, sıcak havadan ötürü Ekim ayına kadar dışarı nadiren çıkabilmiştim. Ancak Abuja beni Eylül ayının serinliği ile karşıladı. Kasım ortasına kadar yağan yağmurlar ve temiz hava sayesinde ilk intiba oldukça olumluydu. Ama, aşırı nem yüzünden ıslak kalan havlular, kurumayan çamaşırlar, küflenen ve böceklenen gıdalar iklime bağlı yaşadığım ilk zorluk oldu. Ardından gelen kuru ve tozlu mevsim harmatan ise ikinci iklim zorluğu.  Bir kadının en büyük endişesi ne pişireceği, ev halkını nasıl do...